GİYDİRME CEPHE SİSTEMLERİ
Yapı malzemeleri ve bina yapım tekniklerindeki gelişmeler, cephe konstrüksiyonu üzerinde de etkili olmuş ve giydirme cephe kavramının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Yapı kabuğu, yapıların mimari biçimlenişlerinin yanı sıra dış çevre koşulları ve işlevlerine bağlı olarak; bina içinde iklimsel, işitsel, görsel vb. gibi diğer konfor koşullarının yaratılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Yaşadığımız binalarda, binanın konstrüksiyonu ne olursa olsun, iç mekan konfor koşullarına gereken önemin verilmesi, önemlidir.. Giydirme cephe sistemlerinde uygun malzeme ve detay seçimi, cephe elemanlarının boyutlandırılması, sistemin olumlu veya olumsuz yönlerinin belirlenmesi ve gereken konfor koşullarının sağlanmasında kullanıcı görüşlerinden yararlanarak istenilen sonuca ulaşmaktır.
Ülkemizde giydirme cephe sisteminin inşaat sektöründe yer alması çok eski tarihlere uzanmamaktadır. Giydirme Cephe sistemleri nin uygulandığı binaların % 48'i 0-5 yıl, % 38'i 5-10 yıl, % 14'ü ise 10 yıl ve daha fazla süreyle kullanılmaktadır. Sonuçlar değerlendirilirken, bu kullanım sürelerini göz önüne almak, değerlendirmenin en doğru şekilde yapılabilmesi açısından dikkate alınması gereken önemli bir nokta olarak karşımıza çıkmaktadır. Geleneksel şekilde uygulanan ancak daha sonradan giydirme cephe tekniği ile kaplanan cephelerin oranı % 10 ile sınırlı kalmakta, cephelerin % 90’ı giydirme cephe sistemine göre tasarlanarak inşa edilmiştir. Cepheler, kendilerini taşıyan, taşıyıcı iskeletleri açısından incelendiklerinde, % 86’sının asma sistem, % 14’ünün ise klasik sistem ile uygulandığı belirlenmiştir. Opak kısım dikkate alındığında; cephelerin % 52’sinin parapetsiz sistemle, % 48’inin ise kagir parapetli olarak uygulandığı görülmektedir